İMANIMI TEKRAR KAZANMAM İÇİN NE YAPMALIYIM? *** KELİME-İ ŞEHÂDET HER YERDE AYNIDIR
Salı, 21 Ekim 2014 00:00

İMANIMI TEKRAR KAZANMAM İÇİN NE YAPMALIYIM?*

Selâmunaleyküm, ben Allah’a inanıyorum ve cumanamazlarına gidiyorum ama bir türlü 5 vakit namazı istemiyor canım; isteksizlik var. Hocam bana lütfen yardımcı olur musunuz?

Ben küçükken babam baskı ile namaz kıldırdı ve bazen saat tutardım namazların dakikasını öyle kılmış gibi yapardım ... yani zorunlu bir baskı ile imana sarıldım küçükkken ama küçükken hem Kur’ân’ı ögrendim, hem de Ezanı ve duâları. Yaşım 12-15 gibiydi ... Şimdi 34 yaşındayım.. her yolum dürüst ama bir tek namaz isteksizliğimi yenemiyorum; hocam bana lütfen bir yol gösterin.... 

Cevap: Ben size yol gösteremem. Yolu Allah göstermiş, Pey­gamber göstermiş. Allah size namaz kıl diyor ama siz kılmak içimden gelmiyor diyorsanız, şeytanın sözünü Allah'ın sözüne tercih ediyorsunuz, şeytan insanın düşmanıdır. Allah ise en büyük dostudur. Şimdi dostun sözünü dinleme, düşmanının sözünü dinle. Bu akıl işi midir?

Eğer camide namaz kılmak senin için daha huzurlu ve kolay ise o zaman hep camide kıl, daha çok sevap alırsın. Sen ara sıra kabristana git, o zaman bir gün kabre gireceğini dü­şünürsün, belki aklın başına gelir. Namaz zor bir şey değil, Allah ile iletişim kurmadır. Dost ile konuşmadır. Bu sana niçin zor geliyor ki? Haydi şeytanı kov, Allah'ın emrine sarıl, namazını kıl. Huzurlu olursun.


 

KELİME-İ ŞEHÂDET HER YERDE AYNIDIR*

Sayın Hocam, yazılarınızı hemen her gün okumama rağmen aşağıdaki sorularımın cevaplarına rast­lamadım.

Soru 1: Kelimei Şahaddet getirilirken sonunda Abduhu ve Resuluhu diye bitiriliyor. Türk kökenli vatandaşlardan başka kimler Kelime-i Şehâdetin sonunda "Abduhu ve Resuluhu" diyor.

Örneğin: Mısırlı bir müslüman kelimei şehâdetini getirirken "Ab­duhu ve Resuluhu" diye mi bitiriyor?

Soru 2: Kelimei Şehadetin orjinalinin sonunda "Abduhu ve Re-suluhu" diye bir şey var mı? Varsa diğer ülke müsülmanları neden sonunda "Abduhu ve Resuluhu" demiyorlar?

Cevap: Doğrusu sizin mailinize şaşmamak mümkün değil. Abduhu ve Rasuluh: Hz. Muhammed'in, Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna tanıklık ederim demektir. Şehadet kelimesinin birinci cümlesi, Allah'ın birliğini, ikinci cümlesi olan bu cümle de Hz. Muhammed'in, Allah'ın kulu ve elçisi olduğunu vurgulamaktadır. Kelimei Şehâdet Mısır'da da böyledir, İran'da da böyledir, Pakistan'da da böyledir, dünyanın her ülke­sinde de böyledir. Sanıyorum siz Kelimi Şehâdetle Kelimei Tevhîdi birbirine karıştırıyorsunuz. Kelimei Tevhîd şudur: “Lâilâhe illâllah, Muhammedun Resulullah”; mânâsı: Allah'tan başka tanrı yoktur, Muhammed Allah'ın elçisidir. İşte bu, Kelimei Tevhîddir.

Kelimei Şehâdet ise: “Eşhedu en lâilâhe illâllah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resuluh: Allah'tan başka tanrı olmadığına tanıklık ederim; Muhammed'in de Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna tanıklık ederim. Namazın oturuşunda okunan Ta­hiyyât'ın ardından da bu Kelimei Şehâdet okunur. Dünyanın her tarafında dili ne olur­sa olsun bütün müslümanlar böyle şehadet getirirler. Zaten bunu inanarak söyle­meyen kimse Müslüman değildir.

Siz nasıl böyle bir yargıya vardınız bilemem. Ama yanlış bilginizi düzelte­ceğinizi umarım. Zaten düzeltme amacınız olmasaydı bunu bana sormazdınız.

 

*yazı arşivden alınmıştır