KUR’ÂN NİÇİN TAKLİDEDİLEMEZ?

Selâmlar, ben Arapça bilmediğim için soruyorum. Kur’ân sureleri gerçekten yazı karakteri olarak taklit edilemez bir niteliğe mi sahip? Yani Kevser, İhlâs, Fatiha gibi sureler kulağa uyarlı geliyor da bildiğim kadarıyla Bakara gibi sureler şiir değil daha çok nazım. Gerçekten de sureler niye taklit edilemesin? Çünkü pek çok Arap şairinin inanmadığını biliyoruz. Şair herhalde şiirin niteliğini sıradan birine göre çok daha iyi tartacak güce sahip olsa gerek. Saygılar...

Cevap: Yalnız kimi sureler değil, bütün Kur'ân taklidedilemez. Önce Kur'ân şiir değildir. Kâhin sözü değildir. Kur'ân vahiydir. Kur'ân'da âyetlerin son sözcüğüne şiirdeki gibi kafiye değil, fâsıla denilir. Birçok Arap şairi, Kur'ân inince şiirlerini Kâbe duvarından kaldırmışlardı. Lebîd, Hassan gibi birçok şair Kur'ân'ın cazibesini kabul edip Müslüman olmuştur. Bazı şairlerin inanmaması, kıskançlıktan kaynaklanmıştır. Ümeyye ibn Ebî’s-Salt bu kıskançların başını çeken bir şairdi. Ne denli kıskansalar da Kur'ân'ı taklid çabalarında başarılı olamamışlardır. Bırakın o zamanı, bu zamana dek hiç kimse Kur'ân stilinde bir söz söyleyememiştir. Kur'ân, doğal musikisiyle, kelimelerin anlatılan konuya uyumuyla, içerdiği manalar ile mu'cizedir. Bu konuda ayrıntı istiyorsanız "İslam'a İtirazlar, Kur'ân-ı Kerîm'den cevaplar" adlı eserimi okumalısınız. Çünkü konunun ayrıntı ile izahı buraya sığmaz.

ABDEST ÂYETİ DAHA ÖNCE VAR OLAN UYGULAMAYI NESH Mİ ETTİ?  

Sn. hocam, iyi akşamlar..

Abdestin farziyetini bildiren âyetin, hicretin 6.yılında nazil olmasının yanı sıra namaz ise hicretten önce farz kılınmıştır. Birlikte nazil olmamasının sebebi ya da önceden var olan bir uygulamanın (abdest ile ilgili) neshine ilişkin bir durum mu söz konusudur? Bilginize muhtacız efendim. Saygıyla....

Cevap: Lütfen bu nesih meselesine kafayı takmayın. Allah'ın sözünde değişiklik olmaz (Âyet). İslâm'dan önce Abdest de vardı, namaz da. İslam öncesi dinlerde de (Yahudilik, Hıristiyanlık) ibadetten önce bir temizlik geleneği vardı. Hatta Araplarda cünüplükten yıkanma da vardı. Bu konuda "Yüce Kur'ân'ın Çağdaş Tefsiri" adlı eserimize bakabilirsiniz. Maide altıncı âyette abdest daha bir düzenli hale sokulmuş ve eskiden beri mevcut olan uygulama Tanrı buyruğu haline getirilmiştir.