EHLİ KİTABIN KURTULUŞU (2)
Salı, 16 Eylül 2014 00:00

EHLİ KİTABIN KURTULUŞU (2)

(...dünden devam)

Cevap: Değerli kardeşim, Hz. Peygamber dönemindeki Yahudi ve Hıristiyanların iyi niyetli olanlarının cennetlik olduklarını Bakara 62, Maide 69. âyetleri vurgu ile bildirmektedir. O zamanki Hıristiyan inancı ile bugünkü Katolik Protestan inancı arasında büyük fark olduğunu sanmıyorum. Çünkü bildiğime göre Hıristiyanlık, İsa'dan 3-4 asır sonra artık bugünkü haline gelmiş, yerleşmiş idi. İşte Kur'ân, dinlerinin hükümlerine bağlı kalan insanları övmekte ve onları cennetle müjdelemektedir. Ayrıca iniş tarihi bakımından son surelerden olan Maide Suresinde onlara, Kitaplarının hükümlerini uygulamalarını emretmektedir: "İncîl sahipleri, Allah’ın onda (İncil'de) indirdiği ile hükmetsinler. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse işte onlar, yoldan çıkmışlardır." (Maide: 47)

Teslis inancının küfür olduğunu Kur'an söylüyor ama küfrü biz inançsızlık anlamında kabul ettiğimizden teslise inanan insanların dinsiz olduklarını sanıyoruz. Halbuki küfür nankörlük demektir. Beyyine Suresinin baş tarafında gerek müşriklerden gerek Kitap ehlinden kâfir olanların, kendi hallerine bırakılmayacakları, mutlaka onlara gerçeklerin açıklanacağı ifade ediliyor. Demek ki Kitap ehlinin hepsi küfr içinde değildir. Hatta müşriklerden dahi kâfir olmayanların yani iyi niyetli salih insanların bulunduğu anlaşılır.

Peki, teslis nedir? Teslis gerçekte felsefi bir yorumdur. Hz. Mevlâna'nın bir sözü var: Başkasının gözündeki çöpü görüyor da kendi gözündeki merteğin farkında değil.

Peki İsa'yı Allah'ın ilk düşüncesinden oluşan ve dolayısıyla doğasında tanrılık taşıyan Hıristiyan inancı ile Hz. Muhammed'i Allah'ın ilk düşüncesinden oluşan ve evrenin de kendisinden yaratıldığı biçimindeki Nûr-i Muhammedî veya Hakikat-i Muhammediyye inancı arasında fark var mı? Siz acaba Muhammed adını almadan dua ediyor musunuz? Muhammedsiz ibadetiniz var mı? Namaz kılarsınız, tahiyyatta Hz. Muhammed'e övgü, salât, cenaze namazında "Allah için namaza, Resulullah için salavata" diyor imamlarımız. Oysa Kur'ân, Allah ile beraber başka birinin çağrılmamasını, kimseden medet beklenmemesini vurguluyor. Öyle ama ibadetlerimizde Allah'tan çok Hz. Muhammed'e dua edilmektedir. Böyle düşünülürse Müslümanlar da bal gibi teslis içindedirler ama farkında değiller. Kendi gözlerindeki merteği görmüyorlar. Bu inanç böyle yerleşmiştir halkın zihnine. Şimdi biz böyle inanan Müslümanları cehenneme mi dolduracağız? Veya Allah bunları cehenneme mi atacak? Hayır, atmaz. Allah iyi niyet taşıyan ve kendisine yönelen kullarını yakmaktan zevk almaz. Ben Yunus'un inancındayım:

Hâşe lillah senden ey Rabbülenam

Sen temâşâ kılasun ben hoş yanam.

Özetle İslâm'a ve İslâm Peygamberine düşman olmayan, dininin hükümlerine bağlı, iyi niyet sahibi bütün Kitap ehlinin cennete gideceğine inanıyorum. Gerçeği Allah bilir. Vesselâm

***