HZ. PEYGAMBER’İN İSMİ MUHAMMED, SIFATI AHMED’DİR (1)
Cumartesi, 21 Haziran 2014 00:00

HZ. PEYGAMBER’İN İSMİ MUHAMMED, SIFATI AHMED’DİR (1)

Hocam saygılarla, Sad (doğrusu: Saf) Suresinde Resulullahın isminin Ahmet olduğunu okudum. Her nedense halk arasında Ahmet adındansa Muhammed ismi ön planda. Kur’ân’da Ahmed anılmasının bir nedeni var mı? Saygılarımla...

Cevap: Hz. Peygamber'in adı Muhammed'dir. Saf Suresindeki âyet, Hz. İsa'nın çevresine söylediği sözü aktarmaktadır. Hz. İsa, kendisinden sonra "Ahmed" adlı bir elçinin geleceğini müjdelemiştir. Bizim kanaatimize göre İsa'nın, geleceğini müjdelediği Ahmed, Hz. Muhammed'dir. Ahmed, Hz. Muhammed'in asıl adı değil, sıfatıdır. Hz. İsa, gelecek Peygamber'i sıfatıyla anmıştır. Ahmed, övülen, övgüye lâyık, Allah'a çok hamdeden anlamlarına gelir. Buna paralel olarak İsra Suresinde Hz. Muhammed'in, Mahmûd yani övülen, çok güzel bir makama yükseltileceği belirtilmektedir: "Ayrıca senin, gecenin bir kesiminde de Kur’ân oku(yup namaz kıl)mak üzere uyanman gerekir! Böylece Rabbinin seni Mahmud (övülen, güzel) bir makama ulaştırması umulur." (İsra: 79)

İncillerde de bu ad geçmekle beraber çevirmenler bunu tesellici şeklinde çevirmişlerdir. Şimdi "Yüce Kur'"an'ın Çağdaş Tefsiri"nden, işaret ettiğimiz âyetin tefsirini özetle aktarıyorum:

"Meryem oğlu Îsâ da: "Ey İsrâîloğulları, ben size Allâh'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrât'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir elçiyi müjdeleyici olarak gönderildim" demişti. Fakat (Îsâ'nın müjdelediği elçi) onlara apaçık deliller getirince: ‘Bu, apaçık bir büyüdür’ dediler." (Saf: 6)

Bu âyette Hz. İsâ'nın, İsrâîloğullarına, kendisinin, Allah'ın elçisi olduğunu söylediği ve kendisinden sonra Ahmed adında bir elçinin geleceğini müjdelediği, fakat onun haber verdiği elçi, peygamberliğini ispatlayan açık kanıtlar getirince İsrâîloğullarının: "Bu, açık bir büyüdür" dedikleri anlatılmaktadır.

"Ahmed" kelimesi, iki anlama gelebilir: Allah'a, başkaların­dan daha çok hamdeden; başkalarından daha çok övülen demektir. Bu, Hz. Muhammed(s.a.v.)in sıfatıdır.

Hz. İsâ'nın, Peygamber(s.a.v.)in geleceğine dâir işaretleri, bugünkü İncillerde de mevcuttur. Yuhanna İncîlinin 14’ncü bâbında İsâ şöyle demektedir:

"Eğer beni seviyorsanız emirlerimi tutarsınız. Ben de Babaya yalvaracağım ve size başka bir tesellîci, hakikat Ruhunu verecektir; tâ ki dâima sizinle beraber olsun; onu dünya kabul edemez, çünkü onu görmez ve bilmez; siz onu bilirsiniz, çünkü yanınızda duruyor ve içinizde olacaktır... Yanınızda dururken size bu şeyleri söyledim. Fakat benim ismimle Babanın göndereceği Tesellîci, Ruhül-Kudüs, size her şeyi öğretecek ve size söylediğim her şeyi hatırınıza getirecektir..." (Yuhanna: 14/15-17, 25-26).

"Ve olduğu zaman iman edesiniz diye, olmadan önce size şimdi söyledim" (Yuhanna: 14/29-31).

"Artık sizinle çok şeyler konuşmayacağım; çünkü bu dünyanın reîsi geliyor ve bende onun hiçbir şeyi yoktur. Fakat dünya bilsin ki ben Babayı severim ve Baba bana nasıl emir verdiyse öyle ederim" (Yuhanna: 15/26),

"Babadan size göndereceğim Tesellîci, Babadan çıkan hakikat Ruhu geldiği zaman, benim için o şehâdet edecektir..." (Yuhanna: 16/4-14),

(devamı yarın..)