KURAYZA OĞULLARI SEFERİ (3)
Çarşamba, 04 Haziran 2014 00:00

KURAYZA OĞULLARI SEFERİ (3)

(...dünden devam)

“26- Kitap ehlinden onlara yardım eden(Kurayza Yahûdî)lerini de kalelerinden indirdi ve kalblerine korku düşürdü. (Onlardan) Bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esîr alıyordunuz. 27- Onların topraklarını, evlerini, mallarını ve henüz ayak basmadığınız bir toprağı size mîrâs verdi. Allah, her şeye kadirdir.” (Ahzâb: 97/26-27)

97/26-27’nci âyetlerde, Müslümanları imhâ için gelen müşrik Arap ordularını (Ahzâbı), hiçbir yarar sağlayamadan öfke ile geri döndüren Allah’ın, onlara yardım eden Kitap sâhiplerini de kalelerinden indirdiği, kalblerine korku düşürdüğü ve Müslümanların, onların bir kısmını öldürüp, bir kısmını tutsak ettikleri, arazilerini ve yurtlarını ve henüz ayak basmadıkları bir toprağı da müslümanlara verdiği; O’nun herşeyi yapabileceği belirtiliyor.

Âyetlerde söz konusu edilen Kitap ehli, antlaşmalarını bozarak Müslümanlara hıyânet eden Kurayza Yahûdîleridir.

Hz. Peygamber Medîne'ye geldikleri zaman, Medîne’de bulunan üç Yahûdî kabîlesiyle: Kaynuka Oğulları, Nadîr Oğulları ve Kurayza Oğullarıyla şu şekilde ittifak yapmışlardır:

"Mü'minlere tâbi olan Yahûdîlere yardım edilir, haksızlık edilmez, onlara karşı savaşılmaz. Onların dostları (müttefikleri) de aynen kendileri gibidir. Onlar kendi dinlerinde, Müslümanlar da kendi dinlerinde serbesttir. Zulüm, günâh yapanın, adam öldürenin sorumluluğu, bunları yapana ve âilesine âittir.

"Yahûdîler de mü'minlerle savaşanlara karşı mü'minlere yardım edecekler, mü'minlerle birlikte savaş giderlerine katılacaklardır. Bu antlaşmada taraf olan Müslümanlar ve Yahûdîler, aralarında iyiliği öğütleyecekler, günâh işlere girmeyecekler, birbirlerine iyi davranacaklardır." (İbn Hişâm, Sîret: 2/119-123)

Bu antlaşmaya göre Yahûdîler kendi dinlerinde serbest olacaklar; Evs ve Hazrec kabileleriyle yapmış oldukları antlaşmalar yürürlükte kalacak; Müslümanlara bir saldırı durumunda Yahûdîler, Müslümanların yanında yer alacak, Müslümanlara karşı düşmanca bir tutum izlemedikleri takdirde de Müslümanlar, bir saldırıya ma'ruz kalan Yahûdîlere yardım edeceklerdi.

Fakat Kurayza Oğulları, bu antlaşma hükümleri uyarınca Müslümanlara yardım edecekleri yerde, Ahzâb olayında, Müslümanları ortadan kaldırmak üzere gelmiş olan Birleşik Arap Ordusuyla ittifak yaparak Müslümanlara hıyanet etmişlerdi. Medîne çevresine hendek kazıldığı için Hendek Savaşı olarak adlandırılan olayda kuşatmadan bir sonuç alamayacaklarını anlayan ve aleyhlerine dönen doğa şartlarıyla da moralleri bozulan müşrik (putperest) kabîleler birer birer savaş alanından çekilip gittiler.

Müşrikler gittikten sonra Müslümanlar da evlerine dönmüşlerdi. Peygamber (s.a.v.) Ümmü Seleme’nin evinde, seferin toz ve toprağından henüz yıkanmış iken Cebrâîl Aleyhisselâm göründü, başındaki toprağı silkeleyen Cebrâîl:

– Sen silâhı bıraktın mı? Fakat biz (melekler) silâhımızı bırakmadık. Şunların üstüne yürü! dedi ve Kurayza tarafını gösterdi (Tehzîbu Sîreti İbn Hişâm: 1/196-206; Ğazavâtu’r-Rasûl ve Serâyâhu, s. 65-74; et-Tefsîru’l-hadîs: 8/252).

Hz. Peygamber, sahâbîlerine, derhal Medîne’den birkaç mil uzakta bulunan Kurayza Oğulları üstüne yürümeyi emretti. Vakit ikindi idi:

– İkindi namazını Kurayza Oğulları yurdunda kılacağız! Dedi.

Medîne’de, Abdullah ibn Ümmi Mektûm’u yerine vekil bırakarak yürüdü. Bayrağı Alî ibn Ebîtâlib’e verdi.

Kurayza Oğullarını kuşattı. Kuşatma yirmi beş gün sürdü. Kayıtsız, şartsız teslim olmalarını istedi. Barış isteklerini de reddetti. Yalnız seçecekleri bir hakemin vereceği hükme razı olacağını bildirdi.

(devamı yarın..)