İFTİRA VE CEHALET DOLU ALINTI: KURAYZA OĞULLARI (1)
Pazartesi, 02 Haziran 2014 00:00

İFTİRA VE CEHALET DOLU ALINTI: KURAYZA OĞULLARI (1)

Merhaba Sevgili Hocam, bir açıklama ve alıntıyı sizlerle paylaşacağım. Sizden bunlardan çıkarsamalar yapmanızı rica edeceğim. Saygılar.

Putperestlerle yaptığı Hendek savaşından sonra putperestlerle işbirliği yaptığı suçlaması ile Muhammed, Medineli Yahudi toplumu Benu Kureyza’lıların üstüne yürümüş. Benu Kureyza’lılar ellerindeki kaleleri olan Hayber’e sığınmışlardı (cehalete bak).

Hayber kalesini kuşatan Muhammed hiç acele etmedi. 1 aya yakın süre ablukaya aldığı kaleye giriş çıkışı engelledi. Benu Kureyzalılar açlık ve susuzluk ile de mücadele ediyorlardı.

Hayber kalesinde açlık ve susuzluk ile mücadele eden Benu Kureyzalılar, Muhammed ile anlaşma yoluna gitmek zorunda idiler. Muhammed onlara güvenilir !!! Bir anlaşma sundu. Derhal silahlarını bırakıp teslim olacaklardı ve Muhammed’in eski Yahudi yeni Müslüman olan sahabelerinden Sa’d bin. Muaz’ın vereceği cezayı kabul edeceklerdi. (Sa’d ibn Mâz Yahudi değil, Medine’deki Arap Evs Kalbilesinin lideri idi.) Çaresizlik içindeki Yahudi Benu Kureyza’lılar istemeden de olsa teklifi kabul ettiler savaşmadan silahlarını teslim ettiler. Eski Yahudi olan yeni Müslüman Sa’d bin Muaz’ın (yalan!) kendi haklarını koruyacağını düşündüler son bir ümitle...

Sahih hadislerde anlatılanlara göre kaledeki çaresiz Yahudilerin eli silah tutabilenlerden 400-900 arasında bir erkek topluluğu öldürüldü. …

Muhammed, Sa’d’ın bu yanıtına karşı, “Senin verdiğin bu karar Allah’ın emrine tam uygundur ve sen bu kararda tam isabetli davrandın. Zaten seher vakti Cebrail de aynı ifade doğrultusunda Allah’tan bana vahiy getirdi” diyor. (Tecrid-i Sarih, Diyanet Tercümesi, No:289 hadis şerhiyle 1575 ve 1591 nolu hadisler)

Bu esirlerden erkek olanlar “Üsame Bin Zeyd”in evinde; kadınlar ve çocuklar ise “Remle Binti Haris”in evinde toplatılırlar. Muhammed erkeklerin idam kararını verdikten sonra Medine’nin bugünkü pazaryeri olan semtte hendekler-çukurlar kazılarak mezar gibi hazır hale getirilir. Daha sonra erkekler eli kolu bağlı bir vaziyette ve kafileler halinde oraya yanaştırılıp başları kesilir ve o çukurlara atılır. Muhammed bu kesim işleminde Hz. Ali ve Zübeyr bin Avam’ı görevlendirmişti. Bilindiği gibi ikisi de Muhammed tarafından cennetle müjdelenmiştir. Ali ve Zübeyr kesim işine devam ederlerken Muhammed de bir yerde oturmuş onları seyrediyordu. Ayşe (Hz.) nin aktardığına göre, bu kesim işi sabahtan akşama kadar sürmüş. Erkekler idam edilirken, Yahudi kadınlar ve çocuklar da buna feryat edip saçlarını başlarını yolmuşlar. (Vakıdi, Meğazi, 2/512-517)

Yaygın olan görüşe göre idam edilenlerin sayısı 800 ile 900 arasında değişiyor (Nesefi, Taberi, Alusi, İbni Kesir) . En düşük rakamı veren İslamcı yazarlara göre (Beğavî, Suyuti, İbn’il Cezvi) ise 400 ila 600 arasında Yahudi idam edilmiştir.

Muhammed, bu Yahudilerin karıları ve kızlarından 16 tanesini özel olarak ayırıyor ve bunlardan Reyhane’yi kendine seçip geriye kalan 15 tanesini de diğer önemli dostlarına dağıtıyor. Bir Yahudi:

“Artık her şeyimize el koydunuz, hiç olmazsa gözlerimizin önünde namusumuza el uzatmayın” diyor. Fakat Muhammed bunu dinlemiyor (Kaynak: Vakıdi, Meğazi, 2/250)

Muhammed, ihtiyaç fazlası kadın ve erkek çocukların bir bölümünü, Sad bin Zeyd’e teslim edip onları satmak için Necd bölgesine, bir kısmını da Şam tarafına gönderiyor… (Kaynak: Diyarbekiri, Tarihi Hamis,1/499 ve Vakıdî age 2/523-25)

Tüm silah tutabilen erkekleri öldürülen Yahudilerin artık zenginlikleri Müslümanlarındı. Ahzab Suresi 26 ve 27. âyet bu katliamı anlatır. 26. ayette bir kısmını öldürüyordunuz derken öldürülen 400-900 arası Yahudi erkek kastediliyor. Bir kısmını esir alırdınız derken kadınlar ve çocuklar kastediliyor. 27. ayette ise Yahudilerin tüm malvarlıklarının artık Müslümanların olduğu anlatılıyor.

Katliamdan sonra, Dıhyetü’l-Kelbî adındaki delikanlı Arap, Muhammed’e gelir; tutsak kadınlardan birini kendisine alması için ondan izin ister. Muhammed de,: “Haydi git de bir câriye al!” diye karşılık verir. Ne var ki Dıhye gidip Safiyye’yi alır. Bunu gören bir başka Arap hemen koşup Muhammed’e haber verir. Safiyye’nin Dıhye’ye değil; “Peygamber”e uygun olacağını söyler. Muhammed de Dıhye’yi çağırtır; “başka bir cariyeyi” almasını söyler. Dıhye’ye verilen “cariye”, Safiyye’nin kocasının kızkardeşidir. Muhammed, kendisine “karı” olmanın karşılığında Safiyye’yi “azâd” eder. Yola çıkıldığında, bir yandan da “zifaf’ düşünülmektedir. Ümmü Süleym, Safiyye’yi hazırlar. Ve gece olunca da Muhammed’in koynuna koyar.” (Başta Buhari, en sağlam hadis kitaplarında da yer alan bu hadisi, Kamil Miras’ın çeviri ve “İzah”ını da görmek için Bkz. Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi, Ankara, 1985, Diyanet Yayınlarından, 2/299-310.)

Babası ve kocası öldürülen bir kadını aynı gün (veya 1 gün sonra), hem de babasını ve kocasını öldürenlerin liderine, Muhammed'in koynuna verdiler. Safiyye o sırada daha genç bir kız iken Muhammed 57 yaşında idi.

(cevabı yarın..)