ÂDETLİ, ABDESTSİZ, KUR’ÂN TUTMA VE OKUMA
Pazar, 01 Haziran 2014 00:00

ÂDETLİ, ABDESTSİZ, KUR’ÂN TUTMA VE OKUMA

Selâm Süleyman hocam, konu adetli, abdestsiz Kur’ân okuma ile ilgili, şimdi Hayrettin Karaman’ın yazısını göstereyim.

1. Okuma konusu:

İbn Rüşd konuyu şöyle özetliyor: Bu konuda fıkıhçılar farklı hükümlere vardılar. Çoğunluk cünüp ve hayızlı olanın Kur'ân'ı okumasını caiz görmezken bazıları caiz gördüler. İhtilaf sebebi "Hz. Peygamber'i, Kur'ân okumasını, cünüplükten başka hiçbir şey engellemezdi." mealindeki rivayettir. Caizdir diyenlere göre bu rivayet bir şey ifade etmez; Hz. Peygamber "Cünüplük yüzünden okuyamıyorum" demedikçe rivayetten bu sonuç çıkarılamaz; cünüp olduğunda okumamasının başka sebepleri de olabilir. Caiz değildir diyenlere göre bu sözü rivâyet eden sahâbî kendiliğinden bunu söyleyemez, bir bilgisi olmalıdır. Çoğunluk hayızlı kadın konusunda da iki guruba ayrılmışlardır. İmam Malik, hayızın uzunca bir müddet sürdüğünü göz önüne alarak "az miktarda okur" derken diğerleri hayızlı ile cünübü birbirinden ayırmamışlardır (31-32).

İbn Hazm "Kur’ân'ı okumak, tilavet secdesi, Mushaf'a dokunmak ve Allah'ı anmak; bunların hepsi abdestli olana ve olmayana, cünübe ve hayızlı olana caizdir" diye başlık attıktan sonra genel delilini şöyle açıklıyor: "Bunlar hayırlı işlerdir, teşvik edilmiş, sevap va'dedilmiş fiillerdir; bunların bazı hallerde yapılamayacağını söyleyenlerin delil getirmesi (delil ile savlarını isbat etmeleri) gerekir."

İbn Hazm karşı tarafın ileri sürdükleri delilleri ise ya sahih olmayan rivayetlerden ibaret oldukları veya hükme delalet etmedikleri gerekçesiyle reddetmekte, sahabe ve tabiûn müctehidlerinden kendi ictihadını destekleyen örneklere de yer vermektedir (77-81).

Fıkıhçıların ihtilaf ve ittifak ettikleri hükümleri açıklayan iki kaynaktan konumuz ile ilgili ictihadları aktarmış olduk. Görülüyor ki "kadınların özel hallerinde namaz kılamayacakları ve oruç tutamayacakları" konularında ittifak (icmâ) var; "mescide girme, Kur’ân'a dokunma ve onu okuma, gerekli tavâfı yapma" konularında ise ihtilaf edilmiş; çoğunluk bunları caiz görmemiş ama bazı fıkıh âlimleri caiz görmüşlerdir. İstişare toplantısı kararlarında da söylenen bundan ibarettir.

Fıkıhta icmâ bağlayıcıdır, ama çoğunluğun görüşü bağlayıcı değildir. Meşhur dört mezhepte de bazen biri, diğerlerinin tamamına (bu mânada cumhura, çoğunluğa) muhalif olduğu halde mensupları -çoğunluğun ictihadını değil- tek kalmış olan mezhebin ictihadını uygulamaktadırlar.

Özel hallerinde kadınları kimse mescide girmeye, Kur'ân okumaya... zorlamıyor; ama onlar farklı (caiz diyen) ictihada uyar da bunları yaparlarsa yine kimsenin onları engellemeye veya kınamaya hakları olamaz.

Hocam şöyle düşündüğümde ve baktığımda aslında (İbn Hazm) çok güzel söylüyor, diyor ki (İbn Hazm "Kur’ân'ı okumak, tilavet secdesi, Mushaf'a dokunmak ve Allah'ı anmak; bunların hepsi abdestli olana ve olmayana, cünübe ve hayızlı olana caizdir") dinde zorluk olmadığını gösteriyor ve abdestli olsun olmasın, adetli olsun olmasın, herkes Kur’ân'a dokunur ve okur diyor, ayrıca şunu da çok güzel söylüyor: ("Bunlar hayırlı işlerdir, teşvik edilmiş, sevap va'dedilmiş fiillerdir; bunların bazı hallerde yapılamayacağını söyleyenlerin delil getirmesi (delil ile savlarını isbat etmeleri) gerekir") diyor, gerçi âyette ancak temizler dokunur diyor ama bu âyet üzerinde de çeşitli tefsirler yapılıyor, ayrıca Hayrettin Karaman da sonunda güzel bir şey söylüyor diyor ki, (Fıkıhta icmâ bağlayıcıdır, ama çoğunluğun görüşü bağlayıcı değildir. Meşhur dört mezhepte de bazen biri, diğerlerinin tamamına (bu mânada cumhura, çoğunluğa) muhalif olduğu halde mensupları -çoğunluğun ictihadını değil- tek kalmış olan mezhebin ictihadını uygulamaktadırlar.

Özel hallerinde kadınları kimse mescide girmeye, Kur’ân okumaya... zorlamıyor; ama onlar farklı (caiz diyen) ictihada uyar da bunları yaparlarsa yine kimsenin onları engellemeye veya kınamaya hakları olamaz.) yani aslında senin dediğin gibi demek istiyor, mezhep yorumdur, istediğin müçtehide uyabilirsin demek istiyor yanılmıyorsam öyle degil mi hocam?

Ben adetli, hayızlı, abdestsiz, Kur’ân tutan ve okuyan tanıyorum, bana göre bunlar güzel yapıyor çünkü onlar da Allah’ı sevdiğinden yapıyor, adetli diye kadınları da Kur’ân’dan uzaklaştırmaya hakkımız yoktur o yüzden İbn Hazm çok güzel söylemiş bana göre, hatta adetli kadınlar namaz ve oruç tutsa da olur, gerçi çoğunluğa göre olmaz, ama olur diyenler de vardır. Ben de onlara katılarak hareket ediyorum, yani sabitli olan budur bana göre, ve ben aslında sizin görüşünüzü öğrenmek istedim, acaba size göre bunlardan kim doğru ve iyi söylemiş? İbn Hazm da bir müctehid doğrusunu söylersem ona katılıyorum.

Hocam Allah işlerinizde yardımcı olsun, insanları aydınlattığınız için de size teşekkür ederiz Allah’a emanet olun, mail olarak geri yollarsanız sevinirim. Saygılarımla...

Cevap: Siz bu yazıyı bana niçin gönderdiniz bilmiyorum. Benim görüşümü öğrenmek istiyorsanız ben görüşümü onlarca kez yazdım. Âdetin ibadete engel olmadığını kanıtlarıyla anlattım. Bu yazıda söylenenler de benim söylediklerimden çok farklı şeyler değildir. Âdet hali ibadete mani değildir.