04.08.2011 - Eşcinselliğin din açısından durumu (1)
Çarşamba, 03 Ağustos 2011 18:52

Eşcinselliğin din açısından durumu

İyi geceler hocam, rahatsız ediyorum ama çok az vaktim olduğundan bu saatte yazabiliyorum. Şu an psikiyatri bölümünde doktorluk yapmaktayım. Sorum bir hastam hakkında, kendisi bunu çok merak ettiği için sormamı çok istedi ve ben de soruyorum. Halen serviste yatmakta kendisi. Hasta bir bayan, 42 yaşında, doğduğundan beri kendini erkek gibi hissediyor halen de böyle. Kadınlara ilgi duyuyor, tıp dilinde cinsel kimlik bozukluğu dediğimiz bir olay, yani adı transeksüalite. Hastamız 15 yaşında aklı erince bu halinden kurtulmak için çeşitli tarikatlara katılarak dualar etmiş senelerce ama bu dürtülerine engel olamamış, zaten tıbben de mümkün değil hastamızın bu dürtülere engel olması. Lakin tam 12 sene boyunca bu durumdan kurtulmak için dua etmiş. 27 yaşındayken sevdiği kadını evlendirecekleri için kaçırmış ve bir sürü adli olaylar olmuş. Bu zamandan sonra da hastaneye başvurup hastalığının ne olduğunu anlamaya çalışmış. Günümüze kadar da hastanede yatmaya devam ediliyor...ESAS HASTANIN SORUSU ŞUDUR Kİ HOCAM; Hasta, bu durumun dinen nasıl karşılanacağını merak ediyor, nitekim 15 yaşından beri türbanlı hastamız ve 5 vakit namazını da kılan birisi. Ne yapmam gerekir dini anlamda diyor, vazgeçemediğini söylüyor? Bu durumun Allah tarafından nasıl karşılanacağını merak ediyor? 3 kez bu durumu kendine yakıştıramadığı için intihara teşebbüs etmiş. Artık öyle bir düşüncesi yok, ahiret hayatını düşündüğü için. Lakin ne demek lâzım onu dini açıdan, rahatlatmak için? En yakın zamanda cevaplarsanız sevinirim hocam, saygılar . Bu adresten cevaplarsanız sevinirim. Dr. Gökhan K.

Cevap: Eşcinsellik büyük günah olmakla beraber Allah, günahtan dönen herkesin tevbesini kabul edip dilerse günahını bağışlar. O, Kendisine yönelen, özür dileyip tevbe eden her kulunu bağışlar. Elbette eşcinseller de insandır. Zaten insan olmasalar sorumlu da olmazlar. Ama yaptıkları iş, bütün dinlerde büyük günah kabul edilen bir eylemdir. Çünkü bu iş, doğaya aykırıdır. Kadın erkek ilişkisinin temel nedeni, neslin devamıdır. Eşcinsellik yaygınlaşırsa nesil devam eder mi?

“Genlerinde eşcinsel eğilimi bulunabilir...” ama insan, güzel düşüncelerle bu eğilimini baskılayabilir. Düşüncesini üstün şeylere yöneltebilir. İnsanın doğasında haramlara eğilim de vardır, çalmaya, haram şehvete eğilim de vardır ama insan aklını kullanarak, Allah’ın yasaklarını düşünerek bu kötü eğilimini engelleyip iyiye yönlendirir. İşte insanın değeri de kötü eğilimlerini güzel yönlere kanalize edebilmesindedir.


Eşcinsel eğilimli birisi bana şunları yazıyor: “Hocam öncelikle şunu söyleyeyim, ben bir eşcinselim. Kendimden nefret ediyorum ancak değiştiremiyorum ve bunun bir tedavisi de yok maalesef. Bu pisliği de yaşadım ve böyle bir ilişkiye de girdim ne yazık ki içim içimi yemekte nasıl böyle bir şey yaptığım için. Ancak ben tövbe ettim her şeye ama her şeye. 5 vakit namazımı kaçırmadan kılmaya çalışıyorum. Bu yıl hacca gitmeyi planlıyorum. Namaz ile birlikte hayatımda güzellikler oldu. Hep dua ettim, ‘Ey Allahım, ben bu kadar günahkâr iken sen beni yine unutmadın yine bana lütufta bulundun’ diye hep şükrediyorum. Kendimden nefret ediyorum. Ama içimdekini atamıyorum, Allah’a dua ediyorum ‘kurtar beni bu duygudan!’ diye. Namazı affolmak için kılmıyorum, gerçekten dinin gereği olduğu için, borcumu ödeyebilmek için kılıyorum. Kılmamanın ne büyük bir günah olduğunu bildiğim için kılıyorum. Eskiden bu kadar bilinçli değildim maalesef. Belki de bilinçliydim ama din konusunda bu kadar bağlı değildim belki.

Kendimden utanıyorum, nasıl çıkarım Allah’ımın karşısına bilmiyorum. Elimden geldiğince emirlere uyuyorum. Tövbe her günahı siler diye bilirim. Ama koskoca bir kavim helâk edilmiş bu yüzden. Yoksa ben de mi? Bu defa aklıma başka bir şey geliyor. Allah beni yakmak için mi yarattı? Tabi ki hayır. Bu bir imtihan. Neden bu düşünceye daha önceden vakıf değildim, üzülüyorum. Geç kalmış olabilir miyim diye korkuyorum. Ben 22 yaşındayım. Her dakika aklımda Allah var. Korku var.

Hele ki "Eşcinseller cennete giremeyecekler" diye bir şey duydum ve dünyam başıma yıkıldı. Cennetteki huriler ile ilgili konuşuluyordu ve o an aklıma geldi acaba dedim orda nefsimiz değişecek midir? Yoksa kıldığımız namazlar, tuttuğumuz oruç, haccımız, tövbemiz, korkumuz hep boşa mı gidecek?

Bana bir yol gösterin yalvarıyorum. Dayanılmaz bir hayat içindeyim. Her an aklımda bu pişmanlık var, dayanamıyorum. Eğer eşcinseller tövbe edip ibadetlerini yerine getirmelerine rağmen cennete giremeyeceklerse biz yanmak için mi yaratıldık? Allah ki, kâinatın en adil varlığıdır. Bu adaletsizlik olmaz mı? Eğer tövbem kabul olur ve bir daha asla yapmazsam, Allah kısmet eder cenneti görebilirsem huriler nedir? Allah öbür dünyada ben ve benim gibileri normal bir erkek olarak mı değiştirecek, hurilere ilgi duyabilmemiz için?

Hocam, anlayamazsınız hissettiklerimi. Bir insanın kendisinden utanmasını, kendisini lanetli görmesini, kendisinden nefret etmesini ve her an yaptığı günahın hele ki benimkisi gibi lanetlenmiş bir günahın acısını, pişmanlığını çekmesinin nasıl bir şey olduğunu kimse bilemez. Bunun nasıl bir duygu olduğunu bilemezsiniz. Etrafta görebileceğiniz çamura batmış eşcinsellerden değilim. Önceden de değildim. Kadınlığa asla ama asla özenmedim. Kadına da hiçbir şekilde benzemem. Geniş düşünceli değilim. Öyle olsam zaten içim içimi yemezdi bu kadar.

Düşüncem, hissettiklerimizden ziyade icraata döktüklerimizden sorumlu olacağımız yönünde ama sizin bilginizden istifade etmek istiyorum. Benim sonum ne olacak?

Benim bu tövbem ve Allah’a bu dönüşüm kabul olacak mı yoksa ben lanetli miyim her yerde anlatıldığı gibi?

Cevap: Allah tevbe edenin tevbesini kabul eder. Eşcinseller cennete girmez diye Kur’ân’da bir ifade yok. Günah günahtır, arada derece farkı olsa da zina da günahtır, eşcinsellik de günahtır; hırsızlık daha da büyük günahtır. Ama hangi günah olursa olsun Allah tevbe edenin günahını siler.

Şimdi siz nefse uyup duygularınıza yenik düşerek bir veya daha çok günah işlemişsiniz her ne ise; şimdi bunlardan pişman olmuşsunuz, Tevbe etmişsiniz. “Allah bütün günahları bağışlar, O çok bağışlayandır, çok esirgeyendir”

Hangi insan lanetli olur, sürekli günah işleyen ve günahından hiç dönmeyen, ömrünü günah ile kapatan. Ama siz öyle değilsiniz ki. Yaptığınıza Tevbe etmişsiniz. Peygamberimiz, tevbe eden kimsenin, hiç günah işlememiş gibi olduğunu vurgulamıştır.

Siz, öyle lanetli falan olduğunuzu düşünmeyin. Allah sizi seviyor, seviyor ki kendisine ibadete yöneltmiş. Namaz kılıyorsunuz, ne mutlu size.

“Bir kez Allah, dese aşk iyle lisan

Dökülür cümle günah misli hazan”

Allah diye yalvaran kişinin güz yaprakları gibi tüm günahları dökülür.

Boş yere dünyayı kendinize zindan etmeyin. Allah’ı sevin, Allah da sizi sever. Sevmese yaşatmaz ki. O sizi sizden çok sever.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş