TAHİYYAT, SALLİ BARİK OKUMA ŞART MI?
Perşembe, 08 Mayıs 2014 00:00

TAHİYYAT, SALLİ BARİK OKUMA ŞART MI?

Hocam bir kardeşim yeni araştırıyor ilmi, namaz kılmak istiyor. Sorular soruyor. Namazda salli barikleri okumak şart mı diye soruyor, tehiyyatı. Ben de “onsuz olmaz” dedim. (Çünkü tahiyyat’ta) Tevhid sırrı var, Rasule de salavat getirmeden namaz olmaz dedim. Bir yazarı okumuş sanırım, namazda Allah ile birlikteliğin bozulmaması için (Tahiyyat) okunmamalıymış. Bozuk bir düşünce, itikat olduğunu söyledim. “Nerden, ne zamandan beri okunuyor?” diye sordu. “kim dedi” diye soruyor? Ben de ehil ağızdan öğrenelim dedim. Yanlış bir şey demek istemedim. saygılarımla...

Cevap: Namazın temel öğelerinden biri oturmaktır.

Tahiyyat hakkında önemli bir NOT:

Hz. Peygamber’in oturduğunda. Tahiyyat, salli bârikleri okuduğu rivayet edilir ama Peygamber’in tahiyyatı okurken kendisine “esselâmu aleyke eyyuhâ'n-nebiyyu ve rahmetullâhi ve berakâtuh: Selâm sana ey peygamber, Allah’ın rahmet ve bereketleri sana!” demesi, makul olmadığı gibi kendi kendisine salât ve selâm okuması da akıl ve mantığın alacağı bir şey değildir. Daha sonra gelenler, Hz. Peygamber için düzenledikleri salât ve saygı ifadelerini, Peygamber’in ağzına koymuşlardır ki revaç bulsun, kabul görsün. Nitekim öyle de olmuş, bu tür dualar namaza girmiştir.

Hadis Kitaplarının dualar bölümünde Peygamber’in, namazın oturuşlarında, secdelerinde yaptığı duâları tesbit etmişlerdir. İşte bunlara göre Peygamberimizin, oturuşlarda şöyle duâ ettiği anlaşılmaktadır:

"Et-tehiyyâtu lillâhi va'salâvâtu va't-tayyibâtu esselâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn ve rahmetullahi ve berekâtuh. Eşhedu en-lâilâhe illallah.

Allâhummağfir lî mâ kaddemtu ve mâ ahhartu ve mâ esrartu ve mâ a’lentu ve mâ ente a’lemu bihî minnî, ente’l-mukaddimu ve ente’l-muahhiru lâ ilahe illâ ent.

Allahumme rabbenâ âtinâ fi’d-dunyâ haseneten ve fi'l-âhirati haseneten ve kına azabe'n-nâr, bi-rahmetike yâ erhame'r-rahimîn. Rabbenâğfir lî ve li-vâlideyye ve li'l-mu'minîne yevme yekū­mu'l-hisâb. Bi-rahmetike yâ erhame'rrâhimîn. Ve selâmun alâ'l-murselîn ve'l-hamdu lillâhi rabbi'l-âlemin."

(Tehiyyenin çoğulu olan tehiyyât, saygılar, selâmlar, anlamına gelir. Et-tehiyyâtu lillâh: mülk, büyüklük ve her türlü sözlü ibâdetler; salavât, bedenî ibâdetler; tayyibât ise malî ibâdetler hep Allah'a özgüdür. Bize ve Allah’ın tüm salih kullarına esenlikler olsun.

(Allahım! Önce yaptığım, sonra yapacağım, gizli ve açık yaptığım ve senin bende olduğunu bildiğin bütün günahlardan ötürü beni bağışla. Öne geçiren ve geri bırakan sensin. Senden başka Tanrı yoktur.

(Allahım, Rabbimiz, bize dünyada iyilik ver, âhiret'te iyilik ver, ey merhametlilerin merhametlisi, rahmetinle bizi ateş azabından koru. Rabbimiz, hesap günü beni, anamı, babamı ve bütün mü'minleri bağışla. Ey merhametlilerin merhametlisi, rahmetinle duamızı kabul buyur. Selâm peygamberlere, hamd âlemlerin Rabbi Allah'a.)