02.08.2011 - Her kab içindekini sızdırır *** Şevval orucu
Pazartesi, 01 AÄŸustos 2011 18:11

Her kab içindekini sızdırır

Ä°rlanda'dan sevgiler,

Merhaba hocam, bugünkü yazınızı, inanın üzülerek okudum. Size olan sevgi ve saygımdan dolayı bu e-maili size yazma ihtiyacı hissettim.

İnsan eleştirilir ve eleştirilmelidir de ama saygı çerçevesinde olmak şartıyla. Bir insanı da sevmek zorunda olmayabilirsiniz ama o insana saygı göstermek zorundasınız. Nefret de edebilirsiniz ama nefretinizi haykırmak zorunda değilsiniz. İşte bu saydıklarım ne yazık ki şu an toplumumuzun kanayan yarası. Ne saygı, ne sevgi, nede Müslümanlık kaldı bu 1000 senelik hoşgörü toplumunda. Her şey sözde, her şey ağızlarda yani her şey yalan olup gitmiş durumda.

Nedir bu ayrışma, nedir bu kindarlık, nedir bu kavga?! "Eğer sen bizim gibi düşünüyorsan sorun yok" mantığı nereye kadar gidecek? Nasıl bir insanlık bu, nasıl bir Müslümanlık? Bu iğrenç ayrışma nereye kadar gidecek? Hiç mi görmüyor kimse Osmanlı neden darmadağın oldu? Neden hoşgörü içinde yaşayan toplum darmadağın oldu? Hiç mi tarih okumuyor bu halk? Daha yeni olan bir insanlık dramı var yanı başımızdaki ülkede. Irak’ta halk demokrasi adı altında ayrışıp gitti. Ülke denilen bir şey kalmadı. Bir milyon insan ölmüş, binlerce kadına tecavüz edilmiş, yaşlı bebek demeden herkes aç, sefil duruma gelmiş. Yani toplum ayrışmadan dolayı bu hale gelmiş. Birbirini mezhep adına, tarikat adına, şeyhi adına öldüren yok eden bir toplum var ortada. Nasıl aynı çatı altında yaşayabilir artık? Kur’ân’da Allah bize bir olmamızı birbirimizi desteklememizi emreder ayrışmamızı değil.

Nedir bu birbirimize olan nefret? Nereye kadar sürecek bu ayrışma? Yok mu bu ülkede bu nefrete dur diyecek kimse? Yok mu acaba?

İşte, en basit bir örnek, Kadir gecesi gibi muhteşem bir günde bir bayan yanınıza gelip sizi "Sapıklıkla" suçlamış. Bu toplumumuzun ne halde olduğunun basit bir göstergesi."Eğer siz bizim gibi düşünmüyorsanız siz hainsiniz, sapıksınız, hiçbir şey bilmiyorsunuz". Evet bizim halkımız ne yazık ki bu durumlara geldi. Seviye bu olmuş. Ama kimse ilgilenmez, bu adam kaç senesini bu din için harcamıştır? Kaç kitap okumuştur? Kur'an-ı Kerimi daha iyi açıklamak için kaç gece uykusuz kalmıştır? Kaç dil bilir? Kaç kitap yazmıştır? Kaç tane makalesi vardır bugüne kadar? Bu sorular hiç sorulmaz, eserleri okunmaz ama işin basiti olan kulaktan dolma bilgilerle "sapıklıkla" suçlamak. Bilgi edinmeden fikir üretmek.

"Basit insanlar basit düşünür, bir saniye ötesini dahi göremez ama büyük insanlar büyük düşünür, bulutların ötesini görürler. Siz büyük bir bilim adamısınız bizler sizleri böyle görüyoruz. Bırakın basit insanlar basit düşünsün çünkü onlar basit olmaya mahkûmdurlar. Sadece benim kızgınlığım bu halkı ayrıştıranların sözlerini dinleyenlere. Onlara yanlış yolda olduğunu gösterebileceğim en iyi âyet Yunus Süresi 100. âyet. Umarım Akıllarını, hislerinden önce kullanırlar da bu ayrışmaya bir dur demesini bilirler. Saygılarımla. Değerli Hocam. Berkin Yaman

Cevap: Teşekkür ederim Berkin Bey, biz bu tür sataşmalara alıştık çoktan. Her kap kendi içindeki sızdırır. İçinde bal olan bal sızdırır, pislik olan da pislik sızdırır. İşte sanıyorum o yüzü gibi kalbi de kara olan kadın, içindeki cehalet karanlığını sızdırıp gitti. Selâm ve sevgilerle.

 

Åževval orucu

Şevval orucu hakkında bilgi almak istiyorum. Okuduğum kadarıyla şevval orucu ile geçmiş oruç borçlarımız ödeniyormuş. Önceki yıllardan oruç borcu olan sağlıklı biri borçlarını Şevval orucu ile ödeyebiliyor mu? D. E

Cevap: Şevval orucu hakkındaki rivayet sağlam değildir. İmam-ı Malik hiçbir bilgi sahibinin bu orucu tuttuğunu veya tavsiye ettiğini bilmiyorum, bu cahillerin dine sokmasıdır diyor. Muvatta', Oruç babına bakınız. Öyle 6 gün oruç tutmakla eski oruçlar silinirmiş. Yalanın püsküllüsü. Zaten bile bile oruç tutmamış olan kimse küfre eş günah işlemiştir. Bunun keffareti falan yoktur. Çare gönülden tevbe etmektir.

 

 

   Copyright @ Süleyman AteÅŸ