MEALLERDEKİ PARANTEZLER HAKKINDA (1)
Pazar, 27 Nisan 2014 00:00

MEALLERDEKİ PARANTEZLER HAKKINDA (1)

Sevgili Hocam, Allah'ın hidayet rehberi olarak indirdiği Kur’ân-ı Kerim'i anlamak için Türkçe'sini okuyorum. Bazı yazılar ise parantez içindedir. Bu yazılar çeviren kişilerin yorumu mu? Yoksa âyetlerdeki kelimelerin neyi kastettiğini anlatmak için mi yazılmıştır?

Türkçe çevirilerde ise farklılıklar vardır. Bunların sebebini merak ettim. Aynı Arapça'dan farklı çeviriler nasıl çıkar?

Cevap: Meallerdeki parantezler, âyetlerin bizzat kendi lafızlarında olmayan, fakat satır aralığından anlaşılan manaları açıklamak için konulur. Bu parantezlerin kimi gereklidir, onlar olmadan âyete mana vermek mümkün değildir. Ama kimi de meali yapan kişinin kendi yorumudur. Bu yorumların kimi doğrudur, kimi de yanlış. Yanlışlara bir örnek vereyim: Meselâ bir mealde: Mülk Suresi 16-17'nci âyetlere:

"16- Gökte olan(melekler)ın, sizi yere batırmayacağından emîn misiniz? O zaman yer, birden sallanmağa başlar (ve siz yerin dibine geçersiniz).17- Yoksa siz, gökte olan(melekler)ın, üzerinize taş yağdıran (bir fırtına) göndermeyeceğinden emîn misiniz? (O zaman) tehdîdimin nasıl olduğunu bileceksiniz." şeklinde mana verilmiş, âyetin kendisinde melekler sözcüğü yok iken çokbilmiş mealcimiz, Allah'a mekân vermemek için "gökte olan"dan sonra parantez içinde "melekler" kelimesini eklemiştir. Bu kesinlikle yanlıştır. Âyetin doğru meali şöyledir:

"16- Gökte olanın, sizi yere batırmayacağından emîn misiniz? O zaman yer, birden sallanmağa başlar (ve siz yerin dibine geçersiniz). 17- Yoksa siz, gökte olanın, üzerinize taş yağdıran (bir fırtına) göndermeyeceğinden emîn misiniz? (O zaman) tehdîdimin nasıl olduğunu bileceksiniz."

Gökte olan ifadesiyle kastedilen Cenabı Allah'tır. Bu durumda Allah'ın gökte olduğu manası çıkar. Olsun, çünkü "O gökte de Tanrıdır, yerde de Tanrıdır" (Zuhruf: 84) âyeti de Allah'ın gökte de Tanrı olduğunu belirtmiştir. Yani Allah'a mekân vermiştir. Ayrıca: "Rabbiniz o Allah’tır ki; gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arşa istivâ etti (tahta kuruldu. O), geceyi, durmadan onu kovalayan gündüzün üzerine bürüyüp örter. .." (A'raf: 54) âyetinde ve benzerlerinde Allah'ın, Tahtına oturduğu vurgulanmaktadır. Arşa oturmak, bir mekânda bulunmak demektir. O halde Allah'ın mekânsız olduğu inancı Kur'ân'a uygun değildir. Yalnız Kur'ân, Allah'ı, bizim anlayabileceğimiz düzeyde anlatır. Bu âyetlerde kasıt, Allah'ın, evrenin padişahı olduğunu, Evren Mülkünü kendine özgü Tahtından yönettiğini anlatmaktır. Ancak O'nun Arşını (Tahtını) bildiğimiz herhangi bir tahta benzetmek yanlıştır. Zira "O'nun benzeri hiçbir şey yoktur."

(devamı yarın..)