Muhyiddin Arabi’nin duası namazda Fatiha’nın ardından okunabilir mi? *** Müslüman oldum nikâh durumum nedir?
Cumartesi, 30 Temmuz 2011 21:05

Muhyiddin Arabi’nin duası namazda Fatiha’nın ardından okunabilir mi?

Hocam, Muhyiddini Arabi'nin Özel Duası diye geçen ve içinde ayetlerle talepleri barındıran dua bölümlerini namazlarımızda Fatiha sonrası zammı sure yerine okuyabilir miyiz? Veya Zamm-i Sure'den sonra okuyabilir miyiz? Örnek verecek olursak:

Fatiha Sonrası:

Allahümme Yâ Hayyû, Yâ Kayyûm, bike tehassantu fahmin-î bi himâyet-î kifâyet-î vikâyet-î hakîkat-î burhân-î hırz-î emân-î “

Anlamı: "Ey sonsuz dirilik, canlılık sahibi Hayy olan, Ey kendi varlığı ile kâim olup, mevcûtadı varlığı ile var kılan Kayyum olan Allah’ım, Seninle korundum lütfen beni koru. Bismillâh zırhıyla, hakikatıyla, korunmasıyla, kifâyesiyle de bunu ikrâm eyle Yâ Rabbi." Diyebilir miyiz? Ya da zammı sure okuduktan sonra bu duayı okuyabilir miyiz? Cevabınız için şimdiden çok teşekkür ediyorum. Aydemir Doğanay

Cevap: Siz nasıl böyle bir soru sorabiliyorsunuz? Muhyiddin-i Arabinin duâsı diye ortaya sürülen şey gerçekten onun duası mıdır? Bundan nasıl emin olabilirsiniz? Kaldı ki onun duası olsa ne yazar? Onun sözleri ve duaları âyet midir? Namazda Fatiha'dan sonra sadece âyet veya sure okunur. İnsanların düzenledikleri sözler, dualar değil.

 

Müslüman oldum nikâh durumum nedir?

Hocam merhaba, öncelikle saygıyla ellerinizden öperim. Ben yarı Müslüman yarı Hıristiyan bir ailede yetişmiş ve bir sene önce Müslüman olmuş 32 yaşında bir bayanım. Müslüman olmamda sizin katkınız için de teşekkür ederim. Yazılarınızı internetten takip etmekteyim. Bir yakınım yine Vatan gazetesinin kuponlarıyla aldığı dua kitabınızı getirmişti bana yeşil, küçük bir kitap. Kendisi küçük ama içi derya deniz.

Avusturya’da yaşıyorum; Avusturya vatandaşıyım ve tıp doktoruyum. Yaklaşık on senedir Müslüman bir erkek arkadaşım var. Bir dargın bir barışık giden ilişkimizde artık evlilik noktasına gedik fakat gerek benim iş durumum gerekse onun ailevi nedenleri dolayısıyla bir iki sene daha beklemeyi uygun bulduk. Fakat biz zaten üzülerek söylemeliyim ki yakın bir zamanda beraber olmuştuk fakat artık bunun büyük bir günah olduğunu bildiğimden Müslüman arkadaşlarımıza vekâlet verip dini nikâhımızı kıydırdık. Hocam sakın yanlış anlamayın dini nikâhı cinselliğe kılıf gibi görenlerden asla değiliz. Biz zaten bu çirkin günahı işlemekteydik. Size sorum vekâleten kıydırdığımız bu nikâhımız dinen de geçerli olup olmadığı. Benim bir mezhebim yok ama sevgilim Hanefi mezhebinden ve ben de birçok şeyi ondan öğrendiğimden kendi mezhebim için de Hanefi diyebilirim. Avusturya'da çevremiz bir hayli karışık; sahih insan bulmak çok zor olduğundan başka bir kentteki bir arkadaşımız ve eşine vekâlet verdik onlar da bayan bir arkadaşımızın da huzurunda nikâhımızı kıydılar mehrimizi de söylediler yani hocam toplamda bir erkek iki kadın. Erkek olan benim vekilim ve de nikâhımızı kıyan arkadaşımız, eşi de benim erkek arkadaşımın vekili oldu bir de bayan arkadaşımız daha vardı. Bu nikâh geçerli midir hocam? Vekillerimiz aynı zamanda şahidimiz de oldu ama nikâhı başka yerlerdeki sahih yakınlarımıza da bildirdik bayram vesilesiyle. En kısa sürede de işlerimizi toparlayıp aleni hale getireceğiz Allah (C.C)ın izniyle. Allah razı olsun, Selâm ve saygılar, Seda M. Arnsperger

Cevap: Nikâh kıydırmakla iyi etmişsiniz. Vekâleten nikâh olabilir. Ancak Kur'ân'a göre şahitlerin iki erkek veya en azından bir erkek iki kadın olması gerekir. Sizin nikâhınızda bu şahit unsuru yeterli değildir. Yapacağınız iş, hemen yakınlarınızı veya dostlarınızı toplayıp onların huzurunda dinen evlendiğinizi duyurmaktır. Böylece nikâhınız aleni hale gelir, şahit unsuru da tamlanır. Çünkü duyanların hepsi artık tanık durumundadır. Allah hayırlı eylesin.

 

 

   Copyright @ Süleyman AteÅŸ