ÇOCUĞUN KIRKLANMASI (!)

Allahın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun, öncelikle hakkınızı helal edin; çünkü zaman zaman sizin bilginize başvuruyorum bu zamanda güvenilir bilgiye ulaşmak biraz sıkıntılı böyle bir hizmet verdiğiniz için rabbim sizden razı olsun. Benim kırk günlük bir kız çocuğum var çevremden çocuk kırkı dolunca kırklanması falan lazım diyorlar İslami olarak neler yapmalıyım? sizin görüşünüz nedir? Teşekkür ederim...

Cevap: Doğrusunu isterseniz ben bu kırklanmayı hiç bilmiyorum. Şimdi sizden duydum. Bilmediğim şey hakkında ne diyebilirim ki? Vazgeçin böyle sevdalardan kardeşim, çocuğun bakımını yapın, dini görevlerinize dikkat edin ve çocuğunuzu İslâm ahlakına göre yetiştirmeğe çalışın.


 

KÜS TUTMAK HELAL DEĞİLDİR

Bir Müslümana 1 yıldan fazla küs kalan, onu öldürmüş gibi mi olur? Küs kalan kişinin ibadetlerini Allah geri mi çevirir? Teşekkürler...

Cevap: Kur'ân Müslümanları kardeş yapmış ve barış içinde yaşamalarını öğütlemiştir. İslâm kardeşliği ve dayanışması konusunda pek çok âyet, hadîs vardır. Peygamberimiz: "Birbirlerine karşı sevgi, şefkat ve acımalarında mü'minler bir beden(in organların)e benzerler. Bedenin bir organı rahatsız olunca diğer organları da uykusuzluk ve ateş ile onun rahatsızlığını paylaşır.” (Buhârî, Edeb: 27; Müslim, Birr: 66, İbn Hanbel, Müsned: 4/270) buyurmuş ve: "Mü'minler, bir binânın taşları gibi birbirini tutar" deyip parmaklarını birbirine geçirmiştir (Buhârî, Salât: 88, Edeb: 36, Mezâlim: 5; Müslim, Birr: 65)

"Birbirinize hasedetmeyiniz, birbirinizin satışına engel olmayınız, kızmayınız, sırt çevirmeyiniz, ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz. Müslüman Müslüman’ın kardeşidir, ona zulmetmez, onu rüsvây etmez, ona hakaret etmez, (diyen Peygamber (s.a.v.) üç defa) takvâ buradadır, diyerek göğsüne işaret etmiştir. (Buhârî, Nikâh: 45;Edeb: 57-58, 62; Müslim, Birr: 30-32), "(Hiçbir kötülüğü olmasa dahi) kişinin, Müslüman kardeşine hakaret etmesi, kendisine yeter. Her Müslüman’ın diğerine kanı, malı ve namusu harâmdır.” (Müslim, Birr: 32; Ebû Dâvûd, Edeb bâbu men redde muslimen)

"Müslüman’ın, Müslüman kardeşiyle üç günden fazla küs tutması helâl değildir. Öyle ki birbirleriyle karşılaşırlar, biri bu tarafa, öbürü öbür tarafa bakıp geçer (birbirlerine selâm verip konuşmazlar). Onların en hayırlısı, ilk selâm verendir.” (Buhârî, Edeb: 57, 62,İsti'zân: 9; Müslim, Birr: 25; Tirmizî, Birr: 21)

Yüce Allah, Müslümanlara, Kur'ân'a sarılıp birleşmelerini, ayrılığa düşüp bölünmemelerini emretmiştir:

"Topluca Allah'ın ipine yapışın, ayrılmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman idiniz, (Allah) kalblerinizi uzlaştırdı; O'nun nimetiyle kardeşler haline geldiniz. Siz bir ateş çukurunun kenarında bulunuyordunuz, Allah sizi ondan kurtardı. Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki yola gelesiniz.” (Âl-i İmrân: 94/103)

Yine Kur'ân, güzel söz söylemenin ve insanları affetmenin, sadaka verip ardından başa kakmaktan iyi olduğunu vurgulamıştır.

Ama "Bir Müslümanla 1 yıldan fazla küs tutan kimsenin, onu öldürmüş gibi olacağı" hakkında gerçekten sağlam bir hadis bilmiyorum. O tür sözlerin, insanları küs tutmaktan sakındırmak için Peygamber'e nisbet edilen sözler olduğu kanısındayım.

İslam'ın temeli barıştır. Müslüman, küs tutan, gönül kıran değil, insanlarla güzel geçinen, gönül kırmaktan sakınan olgun insandır.