BİR TEFSÎR SORUSU

İyi çalışmalar. "Hiçbir kent yoktur ki biz, kıyâmet gününden önce onu yok edecek, yahut ona şiddetli bir şekilde azâbedecek olmayalım. Bu, Kitapta yazılmıştır. " ( İsra Suresi: 58)

Bu âyeti, engin bilginizle bizlere açıklayacağınızı ümit ederek, saygıyla ellerinizden öperim...

Cevap: Sözgelişinden bu âyetin, Hz. Muham­med'in da­ve­tini kabul etmeyen müşriklere bir uyarı olduğu anlaşıl­mak­tadır. Yani kasıt, Peygamber dâvetine uymayan kentlerin sonunda helâk edileceklerini anlatıp Hz. Muhammed’in isyankâr kavmini uyarmaktır. Onlara buyuruluyor ki: Eski uluslar, peygamberlerine karşı geldiklerinden ötürü cezalandırıldılar. Sizin bu kentiniz de onların sonucuna uğrar. Çünkü Allah, kıyâmet-ten önce her kenti, halkının günâhı yüzünden ya helâk edecek veya azâba uğratacaktır. Zaten genel olarak Kur’ân’da verilen mesaj da, peygamberlerine karşı gelmiş olan kavimlerin bir şekilde azaba uğradıkları, belâlara çarpıldıkları, yani isyanlarının cezasını çektikleri yönündedir. Onun için bu âyetten, günahsız, masum insanların azâba uğratılacakları anlamını çıkarmak hatâ olur. Yalnız âyette iki şeyden söz edilir: Bir helâk, bir de azâp. Helâk, elbette bütün dünya kentlerini kapsar. Bu, Allah’ın genel yasasıdır. Her fani yok olacaktır. Sadece Allah’ın zatı bakidir. Her insan, her fiziksel canlı helâk olacağı gibi her kent de, ne kadar mamur (şenlikli, bayındır) olursa olsun, sonunda yok olmaya mahkûmdur.

Ama her yok olanın azaba uğraması gerekmez. Azâba çarpılacak olanlar, Allah’ın buyruğunu dinlemeyen, peygamberlerinin dâvetini engellemeğe çalışan âsîlerdir. İşte bunlar yaptıklarının cezasını çekeceklerdir. Ama bu ceza kıtlık olabilir, yoksulluk olabilir, ansızın bir depremle helâk olabilir, bağımsızlığını kaybedip başka ulusların esareti altında ezilmek olabilir, âhiret azabı olabilir. Her şey Allah’ın takdirine bağlıdır.

Yine de belirtmeliyim ki âyetin asıl amacı, Peygamber’in çağ­rısını engellemeğe kalkan putperest, dünya tutkunu insanlardır.