Mirasın kanunen eşit paylaşımı helal mi?

Hocam benim dedem ticaretle uğraşırdı, ticaret yaparken gerektiği zaman genelde çevresinden borç alırdı, bankadan kredi çeker miydi bilmiyorum; emin değilim. Bankada vadeli hesap açtırmış mıydı bilmiyorum.. Dedem 9 sene evvel öldü. Dedemin mirası annem ve annemin erkek kardeşleri hemen hemen eşit pay edildi, nineme de bir şeyler verildi... Bir de annem bankada çalışırdı, bu çalışmadan kazandığı ücretler ile dedemden kalan mirasın (dedemin banka kredi çekme durumunu bilmiyorum ama bankada vadeli hesapta parası olduysa bir miktar faiz bulaşma ihtimali az da olsa olduğu için ve eşit pay edildiği için soruyorum) tamamı anneme helal midir? Aralarında en ufak bir tartışma bile olmadı, hocam annem ve 2 erkek kardeşi ve anneleri arasında bu konuda sorun çıkmadı benim bildiğim kadarıyla.... A. Ay

Cevap: Kardeşler kendi aralarında anlaşarak ve birbirlerine haklarını helal ederek mirası eşit biçimde paylaşırlarsa annenizin alacağı miras helaldir. Miras meselesi, dini bir mesele olmaktan çok dünyasal bir haktır. Kanunun belirlediği biçimde paylaşmada hak geçmez, herkesin alacağı miras kendi hakkıdır, helaldir.

Özürlünün hükmü

Hocam merhaba size 20.08.2011 tarihinde küçük abdest ile ilgili bir soru sormuştum. Her halde vaktiniz olmadı. Bende sizin Vatan gazetesindeki yazılarınızı karıştırırken şöyle bir şey buldum:

“İdrar da dışkı da pistir ama idrar ve dışkısını tutamayan kimseye özürlü denilir. Böyle kimseler her namaz vakti için bir abdest alıp o vakit içinde namazlarını kılarlar. Vakit çıkmadıkça abdestleri sürer. İdrar aksa da akıntı gelse de onlar yine abdestli sayılır. Vakit çıkınca yeniden abdest alıp diğer vakit içindeki namazlarını kılarlar. Siz neden bu konuyu büyütüyorsunuz. Ben size namaz kılın diyorum. Onlar ise kılmayın diyor. Sanki onlar bütün rivayetleri, olayın alt yapısını biliyorlar mı? Peygamberimizin, aralıklı olarak kan gelen kadına namazını kılmasını emrettiğini biliyorlar mı? Ben Kur’ân Müslümanıyım. Kur’ân’da ibadetin yasağı olmaz. Çünkü ibadetin temeli Allah’ı anmaktır. Namaz Allah’ı anmaktır. Cünüp olan kimse su bulamazsa teyemmüm edip namazını kılar. Cünüplük insanın kendi elindedir. Ama âdet kadının elinde değildir. Niçin ibadetten mahrum kalsın? Ben size gerçeği açıkladım. Artık karar size kalmış. Er, yarın Hak divanında belli olur. Kimin iftira ettiği, kimin Kur’ân’ı çarpıttığı ortaya çıkar.”

Hocam benim sorum şu. İşaretlediğim kısım bir bayanın sorduğu soru için cevaplanmış. BU CEVAP ERKEKLER İÇİN DE GEÇERLİ Mİ? Her vakit için abdest alıp sızıntı olsa bile veya öyle hissedilirse namaza devam edilir mi, yoksa abdest bozulur mu? Teşekkür ederim. V. Y.

Cevap: Erkeklerin de akıntısı olursa ve bu akıntı bir namaz vakti içinde sürer, öteki namaz vakitlerinde de en az bir kez akıntı görülürse o tür erkekler de özürlü sayılırlar. Onların vakit için aldığı abdest vakit boyunca sürer. Vakit çıkmakla bozulur, yeniden abdest alıp namazlarını kılarlar. Yazımın, işaretlediğiniz kısmı özürlü olan erkekler için de geçerlidir.

Dini ve resmi nikâh sorunu

Hocam, resmi nikâh kıyılmadan önce düğünün resmi nikâhtan 2 ay sonra olacağı kararlaştırılıp bilinse ve o süre boyunca kadının köyde anne babasının yanında kalacağı, gerdek olunmayacağı bilinse 2 ay sonra dini nikâh ve düğünle beraber kadın eşinin evine gelse ilk resmi nikâh ve sonraki dini nikâh sahih midir?

Not: Hem resmi nikâh hem de dini nikâh konukların ve şahitlerin gözü önünde oldu, velilerin izni var ama lafa hiç karışmadılar, kadın mehir istemediğini belirtti... Kadının resmi nikâhtan sonra belli bir süre köyde kalmasının sebebi, resmi nikâhın bazı sebeplerden dolayı bir süre önce yapılmak gerekliliği örneğin lojman temini, ekonomik sebepler.. dini nikâhta ve resmi nikâhta aileler, veliler vardı, resmi nikâhı bir bayan kıydı. 2 resmi şahitten birisi bayan, diğeri erkekti ama etrafta az önce yazdığım gibi konuklar ve veliler de vardı..........Kadın ve kadının abisi resmi nikâhın bu kadar erken olmasına biraz mırın kırın etti ama babası onay verdi, ayrıca resmi nikâh kıyılırken de dini nikâh kıyılırken de ne kızın itirazı vardı ne de kızın velilerinin ......Kızın velileri resmi nikâhta da dini nikâhta da söze karışmadılar ama herkes onların onay verdiğini biliyordu....
M. B.

Cevap: Reşid olan erkek ve kadının resmen kıydıkları nikâh dini nikâh yerine de geçer. Hele kadının velilerinin huzurunda kıyılan resmi ve dini nikâh geçerlidir, nikâhın geçerliliğinin şartı, velilerin muvafakati, iki şahidin huzurunda erkek ve kızın ikrarından ibarettir